0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    E. B.

Ynt: Benim Teknem
« Yanıtla #3390 : Ağustos 27, 2014, 18:00:39 »
Yahu Maşallah Evrensel filan tamam da nasıl geçicez len bu Karabiberi ..


*

    E. B.

Ynt: Benim Teknem
« Yanıtla #3391 : Ağustos 27, 2014, 18:02:09 »
Daha meşhuruna katılıyor Gönenç. Tayo Mar Maşallah yarışına katılıyor . Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    D. A.

Ynt: Benim Teknem
« Yanıtla #3392 : Ağustos 27, 2014, 18:18:11 »
Karabiber'i gecersin de Hayalet biraz zor Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    C. B.

Ynt: Benim Teknem
« Yanıtla #3393 : Ağustos 27, 2014, 20:59:04 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Löportaj bekleyen okurcularıma, canlarından bezdirici, bileklerini kestirici Uzuuun bir giriş:



Değerli "Benim Teknem" takipçileri.
Burada uzun zamandır gevezelik ediyorum. Ordan buradan esenleri , yaşadıklarımı, izlenimlerimi, düşüncelerimi paylaşmaya çalışıyorum.

Bakın yeminle söylüyorum bunu sizler için yapmıyorum. Paylaşmaktan ve bu araç sayesinde, sizlerle iletişim kurmaktan, geberesice keyif aldığım için yapıyorum.

Tabii kendimce misyonlarım var; söylenip duruyorum da zaten.

Sanırım hep beraber eğleniyoruz. Yoksa neden bu kadar izlensin ki bir topik ? Bu güne değin, pek te az olmayan aralar vermeme karşın 300.000 i aşkın tık almışız. Son günlerde ortalama tık sayımız 1500'e yaklaşıyor.

Bu işlerden anlayan dostlar burada ciddi bir ticari potansiyel olduğunu söylüyorlar. Bu kadar tıkla malı götürürmüşüz.

Ama nayır..Nasla n'olamaz..Yazarınız ilginizi paraya çevirmeyecektir canlarım..

Tıklamanız bana yeter, tıklayan elleriniz dert görmesin. Tıklayanların ellerinden, yorum düşünce yazanların her yerlerinden öperim..

Kimbilir kaç yıldır yaldır yaldır  yazıyorum 6.000 e yakın  mesaj yollamışım, milyonlarca kez tuşlara vurmuşum.. Buraya bi şekilde bir emeğimiz geçmiş. Benim gibi çok insan var tabii.Çoğu kişi GeKoyu bilmezken  o insanlar yazıyordu..

Ama var ya, birileri çıkıp ta zort diye, emek veren insanlar için kolayca, "giden gider, kendi bilir. Kimse vazgeçilmez değildir" diye hüküm kesip, kalem kırmıyormu, çıldırıyorum valla. Siz kimsiniz kuşum? Kimi nerden şutluyorsunuz? Bu kadar mı saygısızsınız emeğe karşı. Hadi emekçiye saygınız yok, Çok sevdiğiniz GeKo ya da mı acımıyorsunuz. Görmüyor musunuz ne kadar çoraklaştı ortalık. Bi de alkışlıyor bu mesajları kimi tayfa..

Canparelerim; kendimce  misyonlarımdan biri, durmadan  yazdığım gibi, olağan insanların, olağanüstü sayılabilecek maceralarını gün ışığına çıkarmak. Bu yayınlamaya hazırlandığım da böyle bir eski hikaye.

Denizcilik işinde hep olağanüstü tiplerin maceralarına tanık oluyoruz. Bi takım kerametleri kendinden menkul insanlar, "büyük denizci olmak zor iştir." böbürlenmesi ile yaygara yaparak ortalıkta salınırlarken,  kimi sade, sakin, , sizin benim gibi sıradan insanlar, onca deneyimsizliklerine karşın, sessizce denizlere düşüp, olağanüstü işler başarıyorlar.
 
Marinalarda iskelelerde ne insanlarla karşılaşıyoruz inanamazsınız. Kimler ne yaşamlar yaşıyorlar.. Dünya,  Gezgin korsandan ibaret değil yani cicikolar..Her şey buradaki 25 kişi arasında yaşanıyor zannetmeyin.

Bu tür insanların öykülerini okudukça, duydukça accaip keyifleniyorum. Son derece cesaret verici buluyorum yeni başlayanlar ya da başlayacaklar için.Bir elinde vinç kolu, öbüründe ana yelken iskotası ile doğmuş olmak gerekmiyor yani” diye kıpraşıyorum kendi kendime.

“Yarı tanrı”, “olağanüstü denizci”lerin, “muhteşem maceraları”ndan daha kışkırtıcı geliyor bana bu tür insanların öyküleri. “İşte bu” diyorum duydukça. “Sıradan, senin benim gibi biri. Hiç te öyle üstün bir yeteneği, doğa üstü bir gücü yok. Neler yapmış, yazıp anlattıklarına bakar mısınız.. Neden olmasın ? Neden yapılamasın ?

Daha önceleri Sayın Esin Kotiloğlu Karaa'nın bir macerasını anlatmıştım size. Aynı cümleleri kurarak..Şuradan başlayarak okuyabilirsiniz kaçırdıysanız:

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bu insanların yaptıklarından, korkunç güçlü bir mesaj alıyorum;  denize çıkmak isteyen biz amatör çaylaklar için.
Hele herkesin gezip durduğu, milletin vızır vızır gidip geldiği yakın denizlerde turlayan, turlarken esip gürleyen, kimilerinin  anlattıklarına baktıkça, dudaklarım uçukluyor. Zannedersin Ümit burnunu dönmüş gelmiş adam; peh ki peh.. ne maceralar yani..

"Ben varya ben, neler yaptım o teknede " diye girişip, bir çok insanda "vallahi bravo adama, ben o değilimki, bu iş bana göre değil, bu işi yapabilmek için, bay bişi bey gibi olmak lazım" duygusu uyandıran sözde denizci, sözde hoca, sözde eğitmen bu tür zevatın, öğrencilerini aşağılayıcı, çevrelerindeki çaylak denizcilerle dalga geçici, insanları ürkütücü tavırları çıldırtıyor beni. 

Bu türden insanların denizlerde çoğalma fikrine en büyük zararı verdiklerini düşünüyorum. Bir çok insanı daha başlamadan ürkütüp kaçırıyor bu tayfa.

Denizlerden zevk almanın tek bir türü olmadığını düşünüyorum. Boşuna denmiyor "yeterki denizde yüzen bir tahtan olsun" diye..

Herkes Ümit burnunu dönecek değil ya dostlar. Okyanusu geçmek te şart değil kuşkusuz. Bir laylon tekne edinip, iskele iskele kıçtan kara olunaraktan, koy koy dolanmakta allahın emri değil. Hele hele çorak ,rüzgarlı Yunan adalarında acı çekerek te olsa, ucuz içki peşinde sürtmek hiç mecbur değil.  Böyle bir uniform zevk tipi mi var yani? Her kes böyle yaşayacak denizi diye bişi mi var?

Size ne bea; elalemin keyfinin kahyası mısınız?

Kimi sandalına biner, limanın önüne çıkar balığını tutar. Kimi sarılır minik teknesinin halatına (Ahhh Çetin Kent ahhh) karşıdaki koya gider çimer döner. Kimi salapuryasına atlar mangalını alır, kebabına bakar sallanırken. Kimi için, iskelesinden hiç kıpırdamayan teknesinin pasarellasından geçebilir olmak en büyük mutluluktur.

Kimi zart diye yanaşır, kimi beş defada yanaşamaz iskeleye. Kimi tonozu tutturamaz, kimi iskeleye toslamadan duramaz. Kimi ana yelkeni açmaya üşenir,kimi 5m de suda 50m zincir döşenir. Size ne? Yetenek sizsiniz jürisimisiniz.

Zzııt Erenköy, yaylanın canlarım. Bu denizlerde bizde varız. Sallanıp yuvarlanan, dalgalanıp durulan , tutturamazsak karaya oturan,denizde midesi bulanan bir tayfayız.

İzbarço atamazsakta kamyoncu düğümü de mi bilmiyoruz yani..Yelkenden korkuyorsak motorda mı yok lanet teknede..

Nasılsa biri kıç halatımızı bağlar,biri demirimizi tutturur, komşumuz bosamızı vurur. Yandaki guletin gemicisi açmazımızı alıverir. Sonuçta atom çekirdeğini parçalamayacağız dimi canlarım..

Bakın size bir hikaye anlatayım da  mesel olsun aleme..

Geliyoooorr..





TAY  TEKNESİ TAYFASI İLE RÖPORTAJ
BÖLÜM 1

Kamuran ve Saygını hatırlıyor  olmalısınız. 'Tay' teknesinin sahibi ve ekibi Merdinler çiftini.


Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


Anlatacağımız hikaye onlarınki. Bir kaç yıl önce bir röportaj yapmıştım onlarla  Naviga da da yayınlanmıştı.

Forumda bir kaç kez söz ettim kendilerinden  ama  hikayeleri burada hiç yayınlanmadı. Hem yeni yatçılar bu muhteşem macerayı fark etsin, hem de bu "Türkiye amatör denizciliğinin en çok okunan ve en sevilen blog-topiği   Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap"n de de yerleri olsun istediğimden yayınlamaktayım sayın followerlerim.

Eskiler, hikayeyi Naviga'dan hatırlayacaklardır.
Burada farklı olarak benim yorumlarım olacak arada bir. Birde daha fazla foto olacak bittabii.
Ayrıca Naviga'nın sınırlı sayfalarından ve dergi uslubundan taşarak konuşacağım bendeniz. Sonuçta yazıyı Forumda yayınlıyoruz değil mi?
Kuşkusuz Kamuran ve Saygın'ın dediklerine dokunmadan, olup bitecek herşey..Yeni ve zenginleştirilmiş versiyon diyelim. Kırmızı bölümler işte bu sonradan yazılanlardır. Bi bakmışsınız kıpkırmızı olmuş her yer..


Onlar 'olağan insanların olağanüstü maceraları' hikayelerimizin en iyi örneklerinden. Muhteşem anıları, 2005 yılı boyunca Yelken Dünyası dergisinde yayınlanmıştı. Ben okudukça kabıma sığamamış "Budur işte" diyerek yerimde zıplayıp durmuştum.

Çoğu kimse  anılar geldikçe "Deli bunlar" demiş, bir bölüm 'ağır denizcilik  mütefekkiri' yaptıklarını 'cahil cesareti'ne
bağlamış, kimileri de yok canım bu kadarı da fazla" diyerek, onca belge ve fotoğrafa karşın, olup bitenlere inanmamışlardı.


Merdinler hem yaş ve hemde nitelik açısından 'sayın' ya da 'ağabey've 'abla' ile başlayan hitapları çok hak etmelerine karşın, izinleri olursa bu sohbet boyunca onlara adları ile seslenmek istiyorum ..

Zaten  dostlarımız onlar,Evimizde misafir oldular,epi sohbet koyulttuk. Aslında benim hikayeye duhul edişim şöyle oluyor canım okurcularım.

O zamanlar şimdiki halimden daha da çaylaktım panpişlerim. Daha ne kadar çaylak olabilirsinki demeyin bozulurum ha. Yelken dünyasında yayınlanan anıları okudukça bir yandan hayret edip, bir yandan onlar adına korkup, bir yandan kızıp, bir yandan da hayranlıkla yaşadıklarını paylaşmaktaydım. Neyseki yurda salimen döndüler. Aradan zaman geçti ve bendeniz yine  bir gün, Yalıkavak marinada her zamanki gibi tekneler arasında yalanarak dolaşırken, birden kıçında TAY yazan bir tekne gördüm. Amanın diyerek zıplayıp, tek ayağım üzerinde dönerken, teknenin kıçında, orta yaşlı yakışıklı bir adam belirdi.

Öyle aval aval apışmış, paralize olmuş  bendenizi görünce, adamcağız merhaba demek zorunda kaldı tabii. "Yoksa yoksa o sizmisiniz ? " falan demiş olmalıyım herhaldeki, "evet" ben "Saygın Merdinler" demez mi? O saniye teknenin kıçına atlamışımdır canım okurcularım..

O zamanlar tabii yazarınız, bu kadar ünlü meşhur, havalı, bir karizmatik bey değildi. Şimdi olsam atlamazdım sanırsam. Ne de olsa bir ağırlığımız var alemde artık.

Pele'yi, okuluna giderken bindiği otobüste görmüş, sonradan Rel Madrid'li Ronaldo diye tanıyacağımız minik veletin hallerini getirin aklınıza..Öyle bişi işte..(Vay bee çok İlke Nahi gördüm kendimi bu satırda.. Merak etmeyin daha sonra mutlaka "meme" esprisi de yapacağımdır. Bende en çok okunan, daha büyük yazar olmak istiyorum vesselam..)

Neyse, Kamuran hanımda oradaymış, bir kaç cümleden sonra derhal içkiye davet ettirdim kendimi. Heman yengayı da bulunduğu konumdan olay yerine naklettirip sohbete oturuverdik.

İşte böyle başlamıştı her şey..Dönelim löportaja:


Cüneyt: Biraz geçmişi karıştiralım istiyorum. Bu 'cahil cesareti' ya da 'delilik' suçlamaları nereden çıkmıştı? Haklı mıydı sizin hakkınızda söylenenler? Yorumunuz ne?

Saygın: Biz Amerika'dan. sıradan bir 'Hunter 34' satın alıp, binip Türkiye'ye gelmiştik ... Özel hazırlık ya da donanım olmadan, kıyı seyri için yapılmış, seri üretim bir tekne idi bizim 'Tay.' Bu insanlara delilik gibi geldi herhalde ...Kimselerle konuşmadan, kimseden el ya da icazet almadan, kendi kendimize kalkıp gitmiştik Amerikalara ve okyanusu geçip, memlekete dönmüştük. O zamanlar, insanlar, tam anlamıyla anlamamışlardı ne yaptığımızı.

Kamuran: Tamamen amatördük bir de o zamanlar ...Yani neredeyse hiç bilgimiz yoktu. Çok az şey yapmıştık o
zamana kadar deniz üstünde. Yılların usta denizcilerinin bile kolay kolay cesaret edemedikleri, yıllarca hazırlandıkları bir işti yapılan ve biz onca deneyimsizliğimize rağmen, üstelikte o tekne ile kalkışmıştık bu işe. Millete garip gelen buydu sanırım.

Cüneyt : Boğaz kıyısında doğmadınız yani! ilk teknenizi 12 yaşında evin arka bahçesinde yapanlardan değil misiniz siz? Yoksa siz denizci doğmayanlardan mısınız?

Saygın:  Nerdee? Ankaralıyız biz. Arada bir babam denize götürürdü çocukken, orada biraz girerdik. Ben yüzmeyi harp okulunda öğrendim. Oda bizi denize attılar da o zaman mecburen. Ama benim her zaman denize karşı bir ilgim ve tutkum olmuştur.

Kamuran: Ben ayaklarımı bile denize sokmamıştım çocukken, korkardım. Ayrıca deniz tutar da beni.

Cüneyt: o zaman nereden bulaştı bu merak. Nasıl başladı?

Saygın:  Kamuran'la evlendikten sonra,Avrupa'ya görevli gittiğimizde, boat show'ları gezmeye başlamıştık. Küçük bir
bot almak istiyordum. Sonraları 4 metre fiber bir sandal aldım, Hürriyet'in bir kampanyasından. Zamanla baktık
bu yetmeyecek, büyükçe bir teknecik alalım dedik ama para yok. Sırf bu amaç için yeniden çalışmaya başladım. 10 yıl boyunca Ankara'da denizcilik hobimiz için para biriktirmek uğruna, bu kez özel sektörde ter döktüm. Kazandığımız tüm parayı bu amaç için saklıyorduk. Cebimizde 100 dolar bulsak, hemen bankaya koşup,tekne fonuna atıyorduk parayı.


Devam edecek..Yarın akşam bu saatlerde..
Belki de bir başka zaman ne bileyim..


*

    A. B.

Ynt: Benim Teknem
« Yanıtla #3394 : Ağustos 27, 2014, 21:56:24 »
Ben onların yol hikayesini Yelken Dünyası'nda takip etmiştim. Tabii ki inanmıştım yazdıklarına, ama ağzım da açık kalmamış değildi cesaretlerine.
Şimdi sizin bakış açınızla, sizin anlatımınızla tüm olanları bir kez daha hatırlamak! Gerçekten iyi bir şeye vesile oluyorsunuz. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

*

    N. B.

Ynt: Benim Teknem
« Yanıtla #3395 : Ağustos 27, 2014, 22:25:54 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Dikis aleti

Brawwwooo..
Şöyle denseydi daha mı iyi olurdu acaba? Yelken dikiş makinesi..
Yine de Mesut kazandı diyeceğim, Ziya da olabilir..
Ama hayret bilemedi tayfa bea..Ben bu soru kolay olur zannediyordum. Ben bile biliyordum yani..

Yarınki soruyu helecanla bekleyin canlarım; Noyan'a geliyor..
Tornavidadır o kesin.
Keşke söylemeseydim. İşin ilginçliği kaçtı. Tüh.
*

    E. O.

Ynt: Benim Teknem
« Yanıtla #3396 : Ağustos 28, 2014, 08:02:54 »
Tay gezi anıları, Yelken Dünyası'nda tefrika halinde yayınlanmış ve beni de çok etkilemişti. Daha sonraları Cüneyt'in ropörtajı Naviga'da yayınlanınca keyifle okumuştum.
Merdinlerin bu seyahatı bakış açımı değiştirmiş, hayallerimin gerçekleşebileceğini somut olarak göstermişti..
Yıllar sonra tekrar uzun bir seyahata çıkacaklardı, bazı aksilikler engelledi, yoldan döndüler diye biliyorum.

Bu forumda unutulmaya yüz tutan bu bilgileri hatırlattığın için teşekkürler...
« Son Düzenleme: Ağustos 28, 2014, 08:03:44 Gönderen: Eyüp Oğan »
*

    C. B.

Ynt: Benim Teknem
« Yanıtla #3397 : Ağustos 28, 2014, 08:53:18 »
Günaydııınn tayfaaaaa...

Bu gün hep beraber bir sosyal hizmet şeysi yapacağız..
Sizden yardım bekliyorumdur.

Yazarınız, sadece akıllı, zeki, yakışıklı, yetenekli ve cesur bir kişilik değildir. Aynı zamanda sosyal sorumluluklarının da farkında olan bir ciddiyettir.
Şimdi sizden recam şudur:
Az sonra günün sorusunu soracağımdır.
Bu soru yaşlı demanslı bir amcamızı sevindirmek içindir.
Lütfen siz bişiler yazın ama bilmiyomuş gibi yapın..
O hep aynı şeyi söylediğinden bilecektir.
Dert etmeyin ödül de zaten bir kutu tansiyon ilacı. Ya da bir kutu antiromatizmal hap..
Hadi göreyim sizi sevindirin ihtiyarı cafanar lostromolar sizi..
*

    C. B.

Ynt: Benim Teknem
« Yanıtla #3398 : Ağustos 28, 2014, 08:56:21 »
Orda mısınız canlarım ?
Hazır mısınız günün sorusu geliyordur.

Bu Bu nedir Bu ??

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Hadi bakalım bilene bir kutu tansiyon ilacı yada bir kutu antiromatizmal hap..
*

    H. D.

Ynt: Benim Teknem
« Yanıtla #3399 : Ağustos 28, 2014, 09:03:40 »
Diğerlerini bilmem ama en küçük olanı göründüğünden biraz daha marifetlidir.(Hani aynısının tıpkısını bende kullanıyorum daaaa)
*

    A. K.

Ynt: Benim Teknem
« Yanıtla #3400 : Ağustos 28, 2014, 09:10:55 »
İşleyen demir ışıldar derler ama teknede kullanılınca metal kısmı pas sapı da boya bulaşığı oluyor nedense?
*

    U. K.

Ynt: Benim Teknem
« Yanıtla #3401 : Ağustos 28, 2014, 09:16:19 »
TORNAVİDA  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    Z. T. G.

Ynt: Benim Teknem
« Yanıtla #3402 : Ağustos 28, 2014, 09:17:58 »
Üstteki 2 tanesi boya kapağı açıcı ama alttakini bilemedim  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    H. D.

Ynt: Benim Teknem
« Yanıtla #3403 : Ağustos 28, 2014, 09:21:35 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Üstteki 2 tanesi boya kapağı açıcı ama alttakini bilemedim  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
1000 watt lık seyyar alternatörün karbüratör mahlut ayar aparatı.
*

    K. K.

Ynt: Benim Teknem
« Yanıtla #3404 : Ağustos 28, 2014, 09:25:44 »
Diş taşı temizleme aparatları. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap