0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

*

    T. A.

Ynt: Akülerimin değişim zamanı geldi
« Yanıtla #75 : Eylül 09, 2015, 09:16:28 »
Hüseyin Korsanım yazıyı hazırlayan site adresi aşağıda..
Reklam olmasın diye yazmamıştım  Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    Ö. Ö.

Ynt: Akülerimin değişim zamanı geldi
« Yanıtla #76 : Eylül 09, 2015, 16:18:28 »
Bu arada akü konusunda bakınırken yeni bir şey öğrendim, hemen paylaşayım;

Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap

Sülfatlaşma dediğimiz akü plakaları üzerinde kurşun sülfat oluşması ile ilgili genelde tedavi "defülfatör" denilen, ani şok gerilimleri vererek sülfat tabakasını plakalardan dökmeye yarayan yöntem bilinir, ama eski klasik sulu kurşun-asit akülerde 1-2A gibi düşük bir akım ile uzun süre (60-100 saat) süreli şarj işleminin bu sülfat tabakasını yeniden kimyasal reaksiyona çevirerek plakayı kurtarıyormuş..

Sülfatları akü dibine döken yöntemden çok daha mantıklı bir yöntem gibi geldi..
Sülfatlaşanlara duyurulur! Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    M. M. D.

Ynt: Akülerimin değişim zamanı geldi
« Yanıtla #77 : Temmuz 30, 2016, 10:40:53 »
Günaydın uzun zamandır girmediğim için sitede gelişen tartışmalardan haberdar olamamıştım. şimdi tek tek okudum ve maalesef işin teknolojisini bilmeden sırf pratik ve tecrübeleri ile hemen herkesin bir fikri olduğunu üzülerek gördüm.Yaklaşık 20 yıldır tekne elektriği ve elektroniği ile profosyonel olarak meşgulüm ve bir makine mühendisi olarak olaylara bir mühendis disipliniyle yaklaşmayı adet edinmiş biriyim, maalesef korsanlarımız ülkemizde bir okulu olmıyan tekne elektriği ile ilgili konularda çekirdekten yetişme deneme yanılma usülü öğrenen ve öğrenmeye devam eden yabancı yayınları takip edebilecek yabancı dili olmıyan ve neden olmasın mantığıyla tekne işine girmiş ustalarla muhattap olmak zorunda kalmaktadırlar. bu adamların çoğu otomobil elektriği azınlığı ev elektriği işinde tekne elektrikçiliğine terfi etmiş insanlar buradaki konu akümülatör olduğu için Akülerden başlıyayım bir tekne oküsü ile otomobil aküsü arasındaki en önemli fark marin akülerin tamamen kapalı bir iç ortama sahip olmaarıdır ikinci önemli fark ise bir teknede oluşabilecek çeşitli açılarda dahi şarj , deşarj yeteneklerini maksimumda devam ettirebilecek bir iç yapıda dizayn edilmiş olmalarıdır. tabi buna denizde ölüm kalım söz konusu olabileceği için olabilecek en yüksek kaliteli malzeme kullanılması da ilave edilebilir. gelelim ilk kurala istisnasız her akü tipi asidik bir elektrolikid ortamda aktifleşir. bu da akünün tam kapalı olma zaruryetinin temel sebeplerinden biridir. gelelim temel soruya ;
denizde marin olmıyan bir akü kullanırsak neler olur?
1. en ufak bir sallantıda akünün içindeki asitli sıvı dışarı sızarak etrafına zarar verir
2. akü sıvısı çok çabuk eksilerek istenmiyen etkilere (sülfatlaşma kalkerleşme gibi) sebep olur sıvı tamamlansa bile bu sorunu çözmez
3.farklı  eğimlerde akünün şarj  fonksiyonu sekteye uğradığı gibi gereken elektriği istenilen amperajda pompalama yeteneği de azalır
4. uzun süreler göz önüne alındığında şarj sırasında oluşan hidrojen gazı serbestçe ortama yayılır ve extrem durumlarda patlamay sebep olabilir allahtan tam kapalı bir alan olmuyor bizim teknelerde hiçbir zaman da hidrojen uçup gidiyor
5.bu akülerin ortalama verimli ömrü fabrikada 2 yıl olarak belirtilmişken çoğu en fazla 1-1.5 yıl sonra hızlı bir biçimde erozyona uğruyarak bozuluyorlar
peki marin akü nasıl olmalı yerli yapım gerçekten marin akü var mı?
1. ülkemizde çok kaliteli aküler imal eden fabrikalar mevcuttur ve çoğu marin akü adı altında bir takım akü modelleri üretmektedirler bunların bir kısmı tam kapalı adı altında üretilmekteyken (aslında hepsinin etiketi kaldırıldığında altından doldurma kapakları görünür)bir kısmı da bildiğimiz oto akülerinin kapaklarına özel hortum çıkışlrı eklenmiş haliyle satılmaktadır bu hortumların birleştirilerek tekne firarına verilmesi gerekir ama bunu kimse yapmaz maalesef. özetle ülkemiz yerli firmaları hiçbir zaman bir çin malı tam kapalı akü kutusu kalitesine bile ulaşamamışlardır. sealing yani dış ortamdan yalıtım bir marin akünün ömrünü ve performansını en iyi koruyan unsur aslında. neden mi ? çünkü deniz ortamında en iyi havada bile gözle görülemiyecek ufaklıkta (evlerde ki toz gibi)tuzlu su zerreleriyle dolu bir hava vardır ama korsan kardeşlerim de çok iyi bilirlerki denizde hiçbir şey uzun zaman kuru durmaz bu su zerreleri hemen her şeye nüfuz edebilirler ve asit sünger gibi su çekebilme özelliğine sahiptir yani akünüz iyi izole edilmediyse içinde uzun vadede deniz suyu toplanması kaçınılmazdır ve hiçbir akü tuzlu suydan hoşlanmaz. deniz ortamında akülerinizin çabuk bozzulmasının sebeplerinden en önemlisi buduryine maalesef çoğu korsanın teknesine bakıldığında iyi yapılmamış hep elektrik bandıyla kapatılmış saçma sapan ekleme bükleme kablolar senfonisi mevcuttur. size elektrikle ilgili bir sır daha vereyim elektriğin bir akış yönü vardır herkes artı dan eksiye doğru akar diye bilir ama bu işe yıllarını vermiş batılı deniz elektriği mühendisleri ıslak ortamda bunun her zaman böyle olmadığını bulmuşlardır usulüne uygun yapılmış her deniz elektrikli aracının mutlaka bir topraklama hattının olması bundandır ve asla negatif uç ile karıştırılmamalıdır teknenizde krom çelik miller aşınıyor tutyalarınız hızlıca tükeniyorsa il iş tekne elektriğinizi elden geçirmelisiniz buna en iyi örnek sintine pompalarının pervane milini kırmasıdır eğer sık sık oluyorsa aman dikkat elektrik sisteminiz berbat durumda eğer durumunuz böyleyse sizi hiçbir yeni akü kurtarmaz böyle doğru yapılmamış tekne elektriği pervane mili su pompası mili gibi kritik malzemelerinizi de tehlikeye sokar bu arada şunu da ilave edeyim hiçbir akü sonsuza dek hizmet veremez çok kaliteli jel ve agm aküler tam izole olmak şartıyla 10 yıla varan ömre sahiptirler AGM akü bu gün denizcilik uygulamalarında şiddetle tavsiye edilen yeni tip bir gel akü cinsidir özellikleri gel ve kurşun asitli akü özelliklerini birleştirir niteliktedir fiyatları normal akülerin iki katıdır ama ömürleri 3 akü eskitecek kadar uzun olmak yanında yolda kalıp kepazelik te çekmezsiniz çok doluyum bu konuda ve galiba çok konuştum sorularınız olursa zevkle cevap verebilirim iyi seyirler hepinize


*

    H. E.

Ynt: Akülerimin değişim zamanı geldi
« Yanıtla #78 : Temmuz 30, 2016, 11:03:50 »
Çok güzel bilgiler. Teşekkürler.
Peki ülkemizde doğru akü üreticisi yoksa, nasıl temin edeceğiz bul aküleri? Marka adı verebilir misiniz?
Topraklama nasıl olacak? Şönt hakkında pratik bilgi verseniz.

"Lehim yapılmaz" tartışmasını burada yapmayalım ama lütfen. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap


*

    M. M. D.

Ynt: Akülerimin değişim zamanı geldi
« Yanıtla #79 : Temmuz 30, 2016, 11:26:56 »
merhaba , herşeyden evvel lehim=%50 kurşun+%40 kalay+%5 nişadır+%5 lehimleme esnasında oluşan korozif bileşikler.
                teknelerimizde kullandığımız Tutyalar=%93 çinko+%5 kalay+%2kurşun
sonuç korozyona açık bağlantı Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap o zaman bu formüllere ulaşamamıştım ve doğru bir münazara yapamamıştık sizler karar verin bu durumda

akü meselesine gelince eğer söylemlerime katılıyorsanız AGM akü çok mantıklı gözüküyor ve yerli üreticisi yok maalesef
ama istanbul leven te akü dünyası isimli firma banner marka tam kapalı AGm aküleri ülkemize pazarlıyor  dediğim gibi fiyatlar iki akü fiyatı ama çok güvendiğim bir markadır tavsiye ederim ben şu anda atölyemde 6 yaşında bir 200 amp Banner kullanıyorum servise çıktığımda yanımda götürüyorum hala tam verim alıyorum bir tekne sahibi hediye etmişti değişim yaparken bir 2 yıl da orada çalışmıştır diye düşünüyorum son zamanlarda çinli üreticiler de mükkemmel kalite tutturabiliyorlar ama firmaları iyi incelemek şartıyla  GEL aküler marş konusunda sıkıntılar yaşayabiliyor AGM bu yüzden geliştirildi zaten daha GEL AGM ye göre ucuz ama ancak tenvirat aküsü olarak uygun olurlar kanaatindeyim

*

    M. M. D.

Ynt: Akülerimin değişim zamanı geldi
« Yanıtla #80 : Temmuz 30, 2016, 11:39:00 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Çok güzel bilgiler. Teşekkürler.
Peki ülkemizde doğru akü üreticisi yoksa, nasıl temin edeceğiz bul aküleri? Marka adı verebilir misiniz?
Topraklama nasıl olacak? Şönt hakkında pratik bilgi verseniz.

"Lehim yapılmaz" tartışmasını burada yapmayalım ama lütfen. Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
özür dilerim sorunuzu eksik cevaplamışım şönt bir kaynaktan yük almak amacıyla kullanılan elektrik düzeneğidir mesela bir kaynağın kaç amper pompaladığını okumak için şönt konulmalıdır zaman zaman yanlış olarak elektriksel birleştirme elemanlarına da şönt diyorlar ama yanlış şönt sadece gerilim altına almak için kurulur bir devreyi ve genellikle amacı ölçümleme yapmaktır

topraklama deyince her sistemde iletken ortamda takip etmesi gereken yolu terk edip başka iletkenlere sapan elektriksel hareketlilik oluşur iyi dizayn edilmiş bir sistemde bu kaçaklar minimumdur kullanılan sistemdeki polariteler ve değişkenlere bağlı olarak bu kaçak akım her iki yöne de olabilir bu sebeple bu akım bir şekilde toplanıp sistem dışına atılmalıdır ki deniz ortamında bu iş çok zordur kıyıda toprağa 30 cm çivi çakarsınız olur biter ama denizde suya verirsiniz ki bu arada suya değen diğer aksam da etkilenecektir bu sebeple elektriksel sistemlerin en az kaçakla ve çok kaliteli malzemeyle kurulması gerekir bir tekneyi mesela bir yelkenliyi topraklıyacaksak suya en derin olan nokta tercih edilir ve teknedeki diğer metal aksamdan mümkün mertebe uzağa gidilir yine de yapılmış bir sistem hassas voltmetreler ile ölçülüp yük altında kontrol edilmeden suya indirilmemelidir su da da zaman zaman kontroller yapılmaya devam edilmelidir topraklanan cereyanın bir yönü olmadığı için akü negativ kutbuna yollamak büyük hata olur ve akünün devamlı stress altıda kalmasına bazı extrem durumlarda çabuk boşalmasına sebep olur
*

    H. E.

Ynt: Akülerimin değişim zamanı geldi
« Yanıtla #81 : Temmuz 30, 2016, 11:41:39 »
AGM akü ie marş basılabiliyor mu (anlık yüksek akım çekmek)?
*

    M. M. D.

Ynt: Akülerimin değişim zamanı geldi
« Yanıtla #82 : Temmuz 30, 2016, 11:47:05 »
tabii ki zaten GEL ile AGM arasındaki temel fark bu AGM akü son ana kadar gücünü koruyor ve bu da yanıltıcı olabiliyor akü şahane basıyor diyorsun ama bitmiş  durumları olabiliyor sıhhatli bir sistemde olmaz tabii Resimleri görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
*

    H. D.

Ynt: Akülerimin değişim zamanı geldi
« Yanıtla #83 : Temmuz 30, 2016, 19:20:20 »
Teknede Topraklamak nedir hiç bilmiyene göre bir daha anlatırmısınız? birde şu sintine pompası milinin kırılması neden olur açıklarmısınız?
*

    H. D.

Ynt: Akülerimin değişim zamanı geldi
« Yanıtla #84 : Temmuz 30, 2016, 19:23:23 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
merhaba , herşeyden evvel lehim=%50 kurşun+%40 kalay+%5 nişadır+%5 lehimleme esnasında oluşan korozif bileşikler.
               

 İyi hoş söylersinizde ben %60 kalay %40 kursun oranlı lehim metali kullanıyorum ne olacak şimdi?
« Son Düzenleme: Temmuz 30, 2016, 19:23:43 Gönderen: Hüseyin Durmaz »
*

    M. M. D.

Ynt: Akülerimin değişim zamanı geldi
« Yanıtla #85 : Temmuz 30, 2016, 19:48:23 »
sevgili hüseyin korsan; topraklama temel olarak elektrik taşıyan sistemlerin üzerinde oluşan istenmiyen akımlardan kurtulma işlemidir
bir kaç biçimde gerçeklşebilir
1-sistemlerde çok uzun paralel kablo demetleri kullanılmışsa bunlar birbirlerini indükliyerek gereksiz akımlar oluşmasına sebep olurlar düşük voltaj sistemlerde (12/24/32 gibi)ciddiye alınmıyacak kadar küçüktürler sadece gelişmiş elektronik sistemlerde hum dediğimiz parazitlere sebep olarak mesela radyolarda gürültü deep sounderlerde ekranda parazit ya da yanlış okuma bilgisayar kontrollü gaz kolları ve motor sistemlerinde istenmiyen tetiklemeler sebep olurlar ki modern sistemlerin hemen hepsinde buna karşılık çeşitli topraklama noktaları oluşturulmuştur.
ve eğer tekneye dışarıdan 220 /110 volt alınmaktaysa kablo üzerinde 60 v a kadar yükselen akım indüklemeleri oluşur ki tehlikesiz ama şok edicidirler alternatif akımlar ile doğru akım sistemleri çok farklı indükleme özellikleri gösterirler doğru akım sistemlerinde ilk çalıştırma anlarında yüksekçe bir indüksiyon oluşurken alternatif akımda bu devamlıdır
2-hatalı izolasyon ülkemizde bant kullanımı ve biçimsiz kablo bağlama huyumuz yüzünden oluşur elektrik daima en kısa yolu tercih ettiği için özellikle elektronik devrelerde kötü bağlantı yerine devreler üzerinde nispeten düşük gördüğü omajlar üzerinden geçerek aleti etkisiz hale getirir bunu da yolu bu akımı daha devreye ulaşamadan süzmek yani sistemi terkedebileceği bir yol göstermektir teknelerde bu denize yönlendirmek suretiyle çözülür ama etrafta bulunan tekneler ve kendi teknelerimiz açısından devamlılık gösterdiğinde yıkıcı bir etkiye sahiptir bakır kaplamaların tutyaların pirinç aksamların bozulması gibi ki söylediğiniz sintine pompa mili aşınıp kırılmaları da buna iyi bir örnektir genellikle eksi kutuba yönelen kaçak akım tuzlu su içinde bulunan sintine pompa miline geçer ve oradan da sistemi terketmeye çalışır bu da sintine pompasının suya temas eden en önemli metal parçası olan krom motor milinin aşınması ve kırılmasıyla sonuçlanır böyle bir durum sıklıkla tekrar ediyor ise sintine suyuna giden bir alette topraklama hatası ya da kaçak akım var demektir ki bu da genellikle motor aksamlarında aranmalıdır
3-cihazlar üzerinde bulunan topraklama civatalarının kötü bir alışkanlık olarak eksi kutuba verilmesi durumu ki tüm sistemi menfi etkileyen bir ters elektrik akımı oluşturarak both şalterinizi kapatsanız dahi akülerin boşalmasıyla sonuçlanabilir
çözümler normal elektrik bantları erine ısıl makaron kullanmak, bağlantıları diaelektrik gress ya da gliserin bulunamaz ise vazelin ile ıslak ortamdan yalıtmak(asla gress kullanılmaz yangın tetikleyici bir unsurdur gres elektrik geçirir ve ısınarak erime yapar ve bu da çok çabuk alev alır) bir diğer modern ama pahalı çözüm ise topraklama trafosu kullanmaktır daha çok sahil elektrik bağlantıları için geliştirilmiş olsa da tekne içi kaçak akımların önlenmesinde de etkilidir.
ancak ne yaparsanız yapın belli bir kaçak kaçınılmazdır önemli olan bu kaçakları kabul edilebilir zararsız seviyelerde tutabilmektir bu konuda çok uzun konuşabilirim ama özetle bu kadar 20 yıllık sertifikalı marin elektrikçi olarak her türlü sorunuza bilgi dahilindeyse keyifle yanıt verebilirim sevgilerimle
*

    M. M. D.

Ynt: Akülerimin değişim zamanı geldi
« Yanıtla #86 : Temmuz 30, 2016, 20:01:59 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
merhaba , herşeyden evvel lehim=%50 kurşun+%40 kalay+%5 nişadır+%5 lehimleme esnasında oluşan korozif bileşikler.
               

 İyi hoş söylersinizde ben %60 kalay %40 kursun oranlı lehim metali kullanıyorum ne olacak şimdi?
genellikle kalay oranı yükseldikçe erime noktası düşse de marin ortamlarda lehimin zararları konusunda eğitmenlerim çok kulağımı büktüler o yüzden denizcilik geçmişi bizden daha köklü bir ülkenin bana aktardığı bu uyarıları pas geçemiyorum lehim korozyona açık bir metaldir uzun vadede kötü bağlantı kaçınılmaz sonuçtur ( bu arada NMA CMET elektronik ve ABYC tech sertifikaları sahibiyim 1995 ten beri sanmıyorum ki benden başka bu sertifikalar için para ve zaman harcamış başka bir elektrik elektronik teknisyeni arkadaş olsun bu ülkede)
*

    C. D.

Ynt: Akülerimin değişim zamanı geldi
« Yanıtla #87 : Temmuz 30, 2016, 23:56:39 »
Mahmut bey bilgileriniz doğru değil.
Bırakın ABYC yi, alfebenin bütün rakamlarına da sahip olsanız insanları yanlış yönlendirmektesiniz.

Gidin işinizi yapın, makine mühendisi iseniz makinelerle ilgilenin.
Elektrik hobi düzeyinde üst dal eğitimi yapılabilecek bir meslek değildir.


*

    C. D.

Ynt: Akülerimin değişim zamanı geldi
« Yanıtla #88 : Temmuz 31, 2016, 00:07:16 »
Bir de merak ediyorum.
Kardeşim belinizde yumurta sepetimi vardı da, elektrik mühendisliğinde okumadınız.

Ne kadar inşaat mühendisi,
makine mühendisi,
mimar varsa, elektrikçi kesildi başımıza.

Bende yakında mikro cerrahi operasyonlarına girecem.
Ardından belki kardiyoloji operasyonlarına da girebilirim.
Canım sıkılırsa jinekoloji operasyonlar cabası.
Nasıl olsa bobinaj düğümlerini iyi biliyorum.
Bir cerrahın hayatı boyunca attığı, atacağı düğümün bin katını atmışımdır.

Belki mutluluğun resmini de yapmaya  kalkışırım.



*

    M. M. D.

Ynt: Akülerimin değişim zamanı geldi
« Yanıtla #89 : Temmuz 31, 2016, 02:23:43 »
Bağlantıları görebilmek için üye olmalısınız. Üye Ol veya Giriş Yap
Mahmut bey bilgileriniz doğru değil.
Bırakın ABYC yi, alfebenin bütün rakamlarına da sahip olsanız insanları yanlış yönlendirmektesiniz.

Gidin işinizi yapın, makine mühendisi iseniz makinelerle ilgilenin.
Elektrik hobi düzeyinde üst dal eğitimi yapılabilecek bir meslek değildir.
sevgili Can deniz; bilgilerimin doğru olmadığını söylemişsiniz , eleştirilmekten hoşlanırım sebebi de daha bilmediğim çok şeyler olabileceği ve öğrenmeye duyduğum açlıktır. lütfen asıl mesleğim olan makine mühendisliğimi neden yapmadığımı sorgulayarak başlayıp bilgilerimin yanlış olduğunu söylemek yerine hangi bilgilerimin yanlış olduğunu ve doğru bilgileri yazmayı tercih etseydiniz o zaman size müteşekkir olurdum, sizden bir an önce yanlış verdiğim bilgilerin düzeltmesini rica ediyorum yanlış olduğunu bildiğinize göre doğrusunu da bildiğinizi varsayıyorum tabii şimdiden teşekkür ederim